Öncelikle Chrome’un Beta Sayfasına gidiyoruz. Buradan iOS için Chrome Beta’yı indirin linkine tıklayıp karşımıza gelen formu dolduruyorsuz. Burada önemli olan e-postanızın doğru olması. Daha sonra size bir e-posta göndererek adresinizi onaylamanızı istiyor Okumaya devam et “Chrome Beta iPhone ve iPad’lere Nasıl Yüklenir?”
Etiket: ios
iPad Pro’larda Smart Keyboard Kısayolları Ve İşlevleri
Aslında şu soruyu soruyorum kendime; iPad Pro alıp yaklaşık ₺700-₺800 Smart Keyboard’a da para vereceksem neden Macbook 12″ kullanıyorum. Ama eğer iPad Pro’nuz da varsa neden Smart Keyboard da kullanmalıyım diye de sordum kendime. Tabiki beni kullanmaktan vazgeçiren fiyatı oldu.
Aşağıda yazacağım kısayollar bazıları için belki de kullanma sebebi olması mümkün ama benim amacım Smart Keyboard’un kısa yollarından bahsetmek. Okumaya devam et “iPad Pro’larda Smart Keyboard Kısayolları Ve İşlevleri”
Android Mi iOS Mu? En Hızlı Karar Vermeniz İçin…
Bu sorunun bir çok yaklaşım açısı ve ayrıntısı olduğu gibi bu konuyu oturup tartışacak olsak ömrümüzün yetmeyeceği kesin.
Ama tam evden çıkmak üzeresiniz ve çıkıp artık bir telefon almak istiyorsanız ve hala Android ve iPhone arasında kararsızsanız Okumaya devam et “Android Mi iOS Mu? En Hızlı Karar Vermeniz İçin…”
DNS Veya VPN Ayarı Yapmandan Twitter’a Girmenin Alternatif Yolu..!!!
Arkadaşlar Twitter.com Türkiye için engellendikten sonra birçok kişi DNS ayarlarını değiştirerek girmeye başladı ancak artık bu DNS’lerde engellenmeye başladı. Çözümü VPN ile çözmeye başlayanlar ise bedava hizmet veren birçok VPN uygulamasının günlük kotası vede reklamlarından usanmış bulunmakta. Ayrıca VPN bağlantı ile 3 saniyede bir ping atmasından kaynaklı hızlı internet kotası tüketimi vede internet yavaşlaması gibi sorunlarda yaşanmakta. Tabi ayrıca güvenlik olarak da kesinlikle bu yöntemler önerilmiyor. Şimdi size aslında senelerdir olan vede kullanılan bir siteden bahsedeceğim.
Evet arkadaşlar Hootsuite.com denilen bir site var. Bu siteye isterseniz mevcut Facebook, twitter gibi hesaplarınız ile giriş yapabiliyor vaya e-posta adresiniz ile kayıt olabilirsiniz. Bu site üzerinde twitter hesabınıza sorunsuz erişebiliyor twit atabiliyorsunuz. Ayrıca neredeyse sık kullanılan tüm sosyal ağlarınızı tanımlayarak tek bir ekran üzerinde sütunlar şeklinde takip edebiliyorsunuz. Herhangi bir içeri tek tıkla bu tanımladığınız sosyal ağlarınızın hepsine birden aşağıdaki ekran görüntüsünde göreceğiniz gibi aynı anda gönderebiliyorsunuz. Böylce nerede olursanız olun mail adresiniz ve şifreniz ile Hootsuite’e giriş yaptığınızda tek pencerede tüm sosyal ağlarınız karşınıza gelecektir.
Yanlız Hootsuite’nin cep telefonu ve tabletler için olan uygulamasından bunu başaramıyorsunuz. Daha doğrusu uygulaması ile twit göndermeyi başarabildim ancak timeline akışını bir türlü görüntüleyemedim. Ama aynı şekilde tabletinizin internet tarayıcısı ile hootsuite.com’a girip aynı şekilde yasaklı olan twitter’a ulaşabilirsiniz. Bunu da bir kenara not edebilirsiniz.
Twitter’a Android, iOS, Windows Phone, Mac İle Nasıl Gireriz Muhabbeti..!!! (DNS, VPN)
Evet arkadaşlar artık Twitter da zamanında Youtube’da olduğu gibi erişimi engellenmiş durumda. Ha bu herhangi bir engel oluşturmuyor tabi ki hayır. Birkaç ayar veya uygulama ile sorunu kökünden hallediyoruz.
Yahu peki şimdi twitter’da neler oluyor ne konuşuluyor herkes orada ama ben neden giremiyorum derseniz bunun çözümü DNS ayarları ve VPN’den geçiyor. DNS nedir ? VPN nedir? vs kısmını es geçeceğim ve direk şimdilik twitter’a girmeniz için yapmanız veya yüklemeniz gereken uygulamalardan bahsedeceğim.
Vekil Sunucular yani hidemyass.com ve vtunnel.com gibi siteler üzerinden erişim mümkün oluyor ancak bu sitelerin güvenilirliği çok önemli aksi halde virüsler için açık hedef haline gelebilirsiniz. Bu proxy siteleri de her zaman yanıt vermediğini de belirteyim.
VPN (Virtual Private Network) yani sanal özel ağlar anlamına gelen bu yöntem proxy’e göre biraz daha güvenli. Bu yöntem ile yurt dışında bir bilgisayara bağlanarak erişim hakkı sağlıyorsunuz. Bunu sağlayan bir çok güvenilir firmalar var ve hatta Android, iOS, Windows, Mac OSx için uygulamaları da mevcut. Bunlar ücretli yada ücretsiz aylık belli bir kota üzerinden hizmet veriyor. Mesela 500 MB/Ay şeklinde ve sanki bulut depolama alanı yükseltiyormuş gibi mail adresiniz ile abonelik ve arkadaşlarınızı davet ettikçe ekstra kota kazanıyorsunuz. Ben VPN için buradaki SurfEasy uygulamasını kullanıyorum. Buradan ilk giriş ile 500 mb, mail adrsiniz doğrulayarak 100 mb ve her farklı cihazda giriş yaptığınız anda 250 mb kotayı bedava kazanıyorsunuz. Hepsi bir yana sadece twitter için bile 500 MB kota yeterli gibi geliyor bana zaten.

DNS (Domain Name System) yani Alan Adı Sunucusu ise aslında herkesin bildiği bir yöntem olup senelerce YouTube için kullanılmış yöntem. Standart PC üzerinden izah edecek olursa Ağ Bağlantıları ayarlarına girdikten sonra Yerel Ağ Bağlantısı Durumu penceresine ulaşıp buradan Özellikler butonuna tıkladığınızda protokoller çıkacak ve buradan Internet Protokolü sürüm 4 (TCP/IPv4) seçenğine tıklayın. Aşağıda yer alan silik olarak görünen DNS ayarları kısmını işaretleyerek aktive ettikten sonra aşağıdaki DNS ayarlarını girebilirsiniz. Eğer görseller ile anlatım istiyorsanız BURADAN inceleyebilirsiniz.
Google – DNS Ayarları: 8.8.8.8, 8.8.4.4
İngilizce Kelime Ezberleme Uygulaması : Dil Kursu ( iPhone iOS Tük Uygulaması )
iOS platformunu tercih etmemdeki en önemli sebeplerden biri olan AppStore, belli bir alanda alternatif belkide yüzlerce hatta binlerce uygulama barındırıyor bünyesinde.
Son zamanlarda alıp başını giden dil öğrenme uygulamaları çok ilgi görüyor. Dil öğrenme adına yüzlerce uygulama içerisinde ise en dikkat çekenler, basit arayüzlü ve profil oluşturmanıza imkan veren uygulamalar.
Çünkü ülkemizde işsizlik azalıyor ve herkes artık hem kendini geliştirmek istiyor hemde çok yoğun ve tempolu çalışıyor. İnsanların boş vakti eskisi gibi saatler değil belkide dakikalar. Bu nedenle herkes hızlı bir şekilde kullanabileceği vede kaldığı yerden devam edebileceği profilli uygulamalar tercih ediyor.
Bu uygulamalar sizin öğrenme seviyenizi, bilemediğiniz veya takıldığınız noktaları tespit ederek sizin profilinize göre kelime veya konu gibi önermelerde bulunuyor.
AppStore’da kelime ezberleme, dil bilgisi, dinleme ve sesli telaffuz eğitimleri için birçok uygulama mevcut. Bunların hepsini tek uygulamada bulmanız biraz zor olsada yaklaşanlar var. Ancak bu uygulamalar genelde aylık ücretli abonelik kullanıyorlar. Bir kere satın aldım vakit buldukça kullanırım derseniz bu biraz zor ve paranız boşa gidebilir.
Her ne kadar bahsedilmesi gereken bir çok uygulama olsada şimdilik ilk önce rastlantı sonucu gördüğüm bir kelime ezberleme uygulamasından bahsedeceğim.
Daha önce uygulama incelemelerimde de olduğu gibi öncelikli olarak uygulamayı beğenmemdeki sebep basit ve güzel bir arayüze sahip olması. Diğer önemli sebep ise tabiki uygulama geliştiricisinin(Mesut Arıdoru) TÜRK olması. Hep destek tam destek diyerek uygulamanın Pro versiyonunu satın aldım.
Uygulama ingilizce kelime ezberleme uygulaması. Yukarıda da bahsettiğim gibi arayüzü çok sade ve insanın gözünü hiç yormuyor. Daha öncede kelime ezberleme uygulamaları indirdim ancak bunu diğer kullandığım uygulamalardan ayıran bazı yönlerinden bahsedeceğim.
Uygulamayı ilk açtığınızda uygulamayı nasıl kullanılacağınızı anlatan güzel bir tanıtım videosu çıkıyor karşınıza. Ben biraz sabırsız olduğum için bu kısmı direk atladım.
Daha sonra karşımıza gelen ekranda ezberlemeler için indirdiğiniz toplam kelime sayısı, öğrendiğiniz kelime sayısı, sınavlardan aldığınız puanınız ve uygulamayı kullanan kişiler arasındaki başarı sıranızı görebiliyorsunuz. Puanlama ve başarı sırası özelliği hoşuma gitti. Ufakta olsa bir oyun ve rekabet havası katıyor ve ezberlemeyi biraz daha zevkli hale getiriyor.
Zaten bir sonraki ekranda ise toplam kullanıcı sayısı ve o anda kaç kullanıcının online olduğunu üst kısımda görüyorsunuz. Hani derler ya ÇALIŞKAN olmak istiyorsan çalışan arkadaşların olmalı diye 🙂 işte bu onu sağlıyor. Bazı insanlar evde çalışmadıkları için kütüphaneye giderler çünkü çevresinde çalışan insanların olması onu bu yönde motive eder. İşte bu uygulamadaki bu online kişi ve kullanıcı sayısı tablosu sizi motive ediyor.
Bu tablonun altında 3 ana başlık var;
– Dersler
– Sınavlar
– Mağaza
Uygulamayı satın aldıktan sonra Mağaza başlığını görünce ürktüm açıkcası. İlk başta uygulama içi satın almaya zorlayan uygulama sandıysam da sonradan sadece kelime paketlerini indirmek için olan bir başlık olduğunu anladım. İlk 3 paketi indirirken herhangi bir ücret talep etmedi veya kota vermedi. Yani uygulamayı bir kere satın aldıktan sonra tüm içeriği ücretsiz indirebiliyorsunuz.
Şimdilik mağaza başlığı altında yer alan kelime paketleri;
– Fiiller
– İTÜ yeterlilik sınavında çıkan kelimeler
– İngilizcede en çok kullanılan kelimeler
– Temel kelimeler
– TOEFL kelimeleri
– YDS, ÜDS, KPDS’de çıkan kelimeler
Bu kelime paketleri bir Türk genci için yeterli gibi gözükse de bence yeni güncellemeler ile yeni paketler geleceğine eminim. Bu kadar emek veripte koyup gitmek olmaz dimi.
Dersler başlığı altında, bu mağazan indirdiğiniz kelime paketleri listesine ulaşıp içeriğini görebiliyorsunuz.
İstediğiniz paketi seçtikten sonra karşınıza gelen ekranda size tüm kelimeleri mi, sınavını yaptıysanız bilemediğiniz kelimeleri görmek istersiniz diye iki seçenek sunuyor. Eğer sınavını yapmadığınız paket ise zaten bilemediğiniz kelime sayısı, toplam kelime sayısı kadar gözüküyor. Buda vakti kısıtlı arkadaşlara hızlı tekrar için güzel bir kısayol olmuş.
Sonraki her ekranda bir kelime ve altında fiil, sıfat, isim vede bağlaç olarak Türkçe anlamı karşınıza çıkıyor. Ayrıca sağ üstte yer alan haporlöre tıklayarak İngilizce telaffuzunu dinleyebilirsiniz. Ayrıca her kelimede olmasada, kelimenin hemen altında örnek cümle içinde kullanılışını görebilirsiniz.
Gelelim en adrenalin içerikli kısma yani sınavlar bölümüne. Bu bölüme girdiğinizde ilk karşınıza daha önce indirip ezber yaptığımız kelime paketleri çıkıyor. Burdan sınav olmak istediğiniz dil paketini seçiyorsunuz.
Seçtiğiniz an sınavın 5 şıklı ilk sorusu çoktan seçmeli olarak karşınıza geliyor. Her soruyu cevaplamak için 6 saniyeniz var. Cevap verme hızınıza göre size puan veriyor ve bu sınavda şıkları nekadar hızlı göz gezdirip doğru şıkkı işaretlerseniz her soru için okadar yüksek puan veriyor. Çözemedim ama sanırım bu puan 120-0 arasında değişiyor 🙂 Eğer ardarda hızlı cevaplar verirseniz arada +BONUS da veriyor. İşte bu puanlar uygulamayı tüm kullananlar arasındaki başarı sıralamanızı belirliyor. Aslında bir açıdan bilgi yarışması oyunu olarak düşünürsek ingilizcesi çok iyi olanlar için bile eğlenceli kabul edilebilir.
Uygulama size ezberleyemediğiniz kelimeleri gün içerisinde “… kelimesi ingilizcede … anlamına gelir” şeklinde bildirim mesajı olarak karşınıza geliyor ve istemesenizde dikkatinizi çekiyor ve okuyorsunuz. Bu çok güzel bir özellik olmasına rağmen bununla ilgili yaşadığım ciddi sorunlar var ve hemen aşağıda buna değineceğim.
Şimdi gelelim bu uygulamada rastladığım sıkıntılara ve olsa iyi olur dediklerime;
– Uygulamada eğitim içeriği kelime ezberlemeden öteye taşınabilir ve cümle kalıpları gibi yeni kategoriler eklenebilir.
– Kelimelerin bazılarının cümle içinde kullanışı mevcut değil ve ayrıca kelimenin altında yer alan isim, sıfat, fiil vs. anlamının kullanıldığı birer örnek cümle verilebilirdi.
– Birde beni rahatsız eden her uygulamaya girip çıktığımda gelen gereksiz bildirim. Ayrıca bilemediğiniz kelimelerden aynısını arka arkaya gönderdiğide oldu. Ama sanırım zamanla sınav yaptıkça düzelecektir.
Yukarıda gördüğünüz üzere her uygulamadan çıktığımda altlı üstlü bu uyar mesajı sürekli geliyor ve bazen uyandırıyor.
UYGULAMA HAKKINDA;
Geliştirici: Mesut ARIDORU
Boyut: 17.6 MB
Teknolojik Fikirler Ve Ürünleri (Bol Görselli)
Birçok elektronik cihaz artık hepimizin ya cebinde yada çantasında sürekli biz nereye gidersek bizimle geliyor. O kadar bağımlı hale geldikki bu cihazlara gündelik yaşantımızı ve hatta alışkanlıklarımızı etkiler oldular. Sanki bir evcil hayvan besliyormuş gibi de üzerlerine titrer olduk. Onlara ciciler biciler alarak onları giyindirip kuşatıp diğer ikizlerinden farklı olması için uğraşır olduk. Belkide kişi, kullandığı telefon, tablet veya bilgisayarına ödediği ücret kadar aksesuarlarına ücret harcamış bile olabilir. Okumaya devam et “Teknolojik Fikirler Ve Ürünleri (Bol Görselli)”
Casio G-SHOCK GB-6900 Saat Akıllı Mı Acaba?
Yaklaşık 3 ay önce Apple’ın akıllı saat(i watch) çıkaracağı dedikoduları sırasında bu saate kısaca bu yazımda değinmiştim. Casio’nun akıllı sayılabilecek olan bu saati Bluetooth 4.0 bağlantı birimini kullanıyor. Elimde Bluetooth 3.0 olan cihaz olmadığından deneyemedim ama açıklamalardan anladığım kadarıyla sadece Bluetooth 4.0 destekleyen akıllı telefonlarda çalışıyor. Bu durumda iOS telefonlarından sadece iPhone 5 ve 4S bu saati destekliyor. Bluetooth 4.0’ın eski sürümlerine göre enerji tüketiminin oldukça düşük olması bu saate 2 yıl pil ömrü biçiyor. Bu pil süresini şu anda piyasada bulunan birçok akıllı saatte görmenin imkansız olduğunu ve iPhone ile uyumsuz olduğunu düşünürsek bu yönden oldukça dikkat çekiyor.
Ürünün G-Shock saatlerinden de alışık olduğumuz gibi siyah haricinde mavi, beyaz, kahverengi gibi spor renkleri de mevcut. Ben ürünü canlı olarak göremediğimden herhangi sürpriz ile karşılaşmamak için standart olsun deyip parlak siyah renk olan 1DR modelini tercih ettim.
Casio G-Shock GB-6900’ın diğer modellerinden ebat olarak farklı yönü yok gibi. Biraz iricene bir kasası var. Bu durum da zaten Casio’nun G-SHOCK modellerinin şok emici özelliğinden ileri geliyor. Eğer iri tip saatlerden hoşlanmayan arkadaşlarımız varsa biraz daha ince hatlara sahip olan GB-5600 modellerini tercih edebilirler. Ancak bu modeller her ne kadar bayan saatine pek benzemesede bayanlar düşünülmüş olabilir. Sonuçta mevzu bahis dijital saat ve Casio ise o pahalı dizayn işçilik harikası görüntüyü aramamak ve işlevine bakmak lazım.
Saatin telefonunuzla olan bağlantısını yönetebilmek için kullandığınız telefonunuzun işletim sistemine ait olan uygulama dükkanından kendi G-SHOCK uygulamasını indirmeniz gerekiyor.
Saati telefon ile eşleme aşamasında, ana saat ekranındayken parmağınızı sağ üst düğmeye basılı tutuyorsunuz ve böylece Bluetooth aktif hale gelerek cihazlar tarafından bulunabilir hale geliyor. Ancak saati, cihazınızın uygulama mağazasından indireceğiniz G-SHOCK uygulaması ile aratıp eşlemeniz gerekiyor. İlk eşlemede saatin ekranında beliren şifreyi bir kereye mahsus telefondan girmeniz gerekiyor.
Eşleme son derece basit ancak;
“” Cihazdan aratma işlemi başladıktan sonra cihazı bulması uzun sürmese de bağlanma süreci uzun sürdü. Ayrıca telefonun kapsama alanından çıkıp tekrar yanına geldiğinizde tekrar bağlanması uzun sürüyor veya bağlanmıyor. Bu durumda cihazı kapatıp açtıktan sonra G-SHOCK uygulamasından aratarak tekrar bağlantı kurulması gerekebiliyor. “”
Uygulama kurulum ve bağlantı için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Kısaca bu saatin akıllı özelliklerine değinecek olursak;
– Gelen çağrı bildirimi
– Mail bildirimi
– Facebook ve Twitter bildirimi
– Telefon bulucu
– Bağlantı(2 cihaz arası) kayıp bildirimi
– Telefon ile senkronize yerel saat değişimi.
Telefonu iş yerinde kullanıyor vede sürekli gelen çağrı ve bildirim seslerinden dolayı benim gibi çevrenize rahatsızlık vermekten çekiniyorsanız bildirim özelliği gerçekten çok işinize yarayacak. Gelen çağrı, mail, Facebook ve Twitter bildirimleri hem titreşim hemde sesli olarak anında saatinize yansıyor. Bu konuda herhangi bir gecikme görmedim. Ancak SMS bildirimini maalesef iOS işletim sistemli cihazlarda göstermiyor. Bu durum Android işletim sistemi içinde geçerli mi bilmiyorum.
Yine gelen çağrı bildirimleri iOS platformu için saatinizin ekranında “incoming call” olarak gözüküyor. Ancak Android platformunu kullanan cihazlar ile eşleştrildiğinde arayan kişi bilgiside görünüyor. Görüldüğü üzere iOS’un biraz kapalı kutu bir işletim sistemi olması bu konuda da bizi üzdü.
<
Facebook Ve Twitter Bildirimleri maalesef iOS 5.1.1 ve öncesini desteklemiyor. Ama zaten hala bu versiyonda kalmak için hala direnen 4S kullanıcısı parmakla sayılır düzeydedir.
iOS cihazların desteklediği özellikler aşağıdaki tabloda verilmiştir;
Telefon bulucu özelliği çok iyi olmuş. Telefonunuz ev içinde veya arazide kaybolduysa saatinizin sağ alt kısmındaki düğmesine basılı tutarak telefonunuzda kendi atadığınız melodi veya mp3’ü çalmasını sağlayabilirsiniz. Telefonunuz titreşim modunda bile olsa, alarm mantığı ile sesli uyarı vermesi çok iyi olmuş. Çünkü telefonunuz titreşim modunda iken çaldırarak titreşim sesi ile yerini tesbit etmeniz biraz zor oluyor.
Telefonunuzu koyduğunuz yerden uzaklaştığınızda Bluetooth sinyal seviyesi düşmesine bağlı olarak saat size sesli ve titreşimli uyarı veriyor. Bu özellik saati ilk aldığım gün işime yaradı desem yeridir. Çalıştığım fabrikada masamdan kalkıp yemeğe giderken saatimin titrediğini hissettim. Bildirimdir diye düşünürken ekranda bir adam ve telefon simgesi gördüm ve o an kafamda şimşekler çaktı 🙂 ve geri çıkarak telefonumu yanıma aldım. Tabi budurum evin bir ucundan diğer ucuna giderkende geçerli. Bu nedenle yeri geldiğinde son derece elzem olabilir.
Bu saati aldığımda saat ayarı yapmadan ilk işim telefon ile eşlemek oldu. Telefonumdaki yerel saate göre GB-6900 kendi saatini otomatik olarak ayarladı. Bu demek oluyorki; çok seyahat eden bir kişiyseniz, nereye giderseniz gidin saatiniz telefonunuzdaki yerel saate göre kendini güncelleyecektir.
Saatinizi kolunuzdan çıkartıp bir kenara koyduğunuzda uzun süre hareketsiz kaldığından dolayı pil tasarruf moduna geçerek ve bluetooh bağlantısını otomatik olarak kesecektir. Tekrar saati hareket ettirmeniz halinde saatte yer alan ivme sensörü bunu algılayıp tekrar Bluetooth aktif hale geçecektir. Tabi ben saati kolumdan hiç çıkarmadığımı düşünürsek bu durum beni pek ilgilendirmiyor. Bazen bağlantıyı otomatik kestiğinde tekrar bağlanması uzun sürüyor. İsterseniz güç tasarrufu saat ayarlarınızdan kapatabilirsiniz
Casio G-Shock GB-6900’ın bazı özelliklerinin iOS platformunda tam anlamıyla çalışmayışı hayal kırıklığı olsada bu eklenmeyeceği anlamına gelmiyor. Zaten Facebook vede Twitter bildirim özelliği sonradan eklenmiş bir özellik. Gerçi Apple’ın akıllı saat üzerinde çalıştığı konusundaki ciddi söylentileri düşünürsek Apple bu tarz girişimlere pek sıcak bakmayacaktır.
Bu ürün uzun süredir satışta ancak Türkiye’deki stokları yok denecek kadar azdı. Belkide Casio, Apple’ın bu akıllı saat atılımından gaz almış olup bu ürünün satışlarını hızlandırmış olabilir.
Casio’nun sitesinde birkaç yerde rastladığım ”’lütfen iOS cihazınızdaki uygulamanın güncelliğini sürekli kontrol edin”’ ibaresi bana ileriki zamanlarda güncellemeler ile daha fazla işlev kazanabileceği konusunda ümit verdi.
Şimdilik akıllı telefonu olup saat ihtiyacı olanlara şiddetle tavsiye ettiğimi söyleyebilirim. Eğer saat ihtiyacınız yoksa şimdilik bekleyin derim. Bence ”Akıllı Saat” ünvanına tam anlamı ile ulaşabilmesi için biraz daha güncellenmesi gerekiyor. Heleki Android cihaz kullanıyorsanız daha başka akıllı saat alternatifleriniz var.
Ancak iri ekranlı, renkli, güzel bir arayüzü olan I’m Watch tarzı bir akıllı saatin bırakın 2 sene pil süresini 1 ayı bile bulamayacağını da göz önünde bulundurmak lazım.
Ürün piyasada 220-320 TL arasında değişiyor. Tabi bu yazdıklarım garantili fiyatları. Bu fiyat varyasyonu ise ithalatçı firma ve garantilerinden ileri gelen ben durum. Fiyat Casio’nun diğer G-SHOCK model fiyatlarına baktığımızda gayet uygun. Ayrıca tam Türkçe kullanım kılavuzuna da BURADAN ulaşabilirsiniz.!!!
Ever Note’a Alternatif Olabilecek Not Uygulaması; Catch Note
EverNote’a alternatif sayılabilecek bu uygulama görünürde biraz gerisinde kalıyor gibi gözüküyor. Ama şu bir gerçek, EverNote’un ücretli sunduğu offline yani internet bağlantısı olmadan not gösterimini bu uygulama ücretsiz sunuyor.
Uygulamada Space adı verilen ana başlıklar altında notlarınızı kategorize edebilirsiniz. Son güncelleme ile gelen bu başlıkların renklerini değiştirilebilmesi en az renklerin tonu kadar güzel.
Ayrıca yine notlarınıza ulaşmak için kendiniz için Hashtag’ler(#) oluşturabilirsiniz.
Tek sıkıntı size upload alanı olarak 70 MB’lık bir alan sunması. Bu alanda zaten yazılı notlar ve ufak tefek görsel notlar için yeterli bir alan. İşte bu alanı 1GB’a arttırmak isterseniz o zaman Pro versiyona 5$ karşılığı aylık, 45$ karşılığında ise yıllık üye olabilirsiniz. Bu sayede Office ve PDF dosyalarınızıda upload edebileceksiniz.
Ancak elimde birde Android tabletim bulunduğundan aynı uygulama ile tabletimden birkaç not alarak iPhone’dan görüntülemek istedim. Ancak tabletten aldığım 3 nottan 2’sinde ekli fotoğraf bulunmasına rağmen iPhone’umdan fotoğraflar yokmuş gibi gözüküyor. Ancak yazılarda sıkıntı yok ne yazdıysam aynısını görüntüleyebildim. Artık bunu Android ve iOS anlaşmazlığına mı yoksa o an internette meydana gelen soruna mı yormak gerekir bilemedim.
Ayrıca Android versiyonunda rastladığım kare barkod uygulaması için kısayol özelliğini maalesef iOS uygulamasında göremedim. Sanırım yok. Eğer bende sorun varsa uyarın lütfen.
Android uygulamasının bir ekstra özelliği de istediğiniz notunuzun kısayolunu masaüstüne atabiliyorsunuz.
Yani kısacası mobil internetiniz yoksa vede aldığınız küçük boyutlu notlarınıza offline olarak ulaşmak isterseniz bu uygulama mantıklı. Bunun haricinde benim favorim yine EverNote.
Hangi Yazıcıyı Almalıyım ? Toner mi İnkjet mi? Alırken Nelere Dikkat Edilmeli ?
Malum devir aslında lazer yazıcı yani tonerli yazıcı devri. Ancak günümüzde hala mürekkepli kartuş kullanan yazıcılar mevcut ve tüketimi azımsanmayacak düzeyde. Bu yazıcıların tercih edilmesinde aslında renkli baskı(fotoğraf) kalitesi rol oynadığı kadar fiyatlarının düşük olmasıda çoğu kişiyi cezbediyor. Neredeyse orjinal kartuş fiyatına bu tip yazıcılardan almak mümkün. Lazer yani tonerli yazıcılar ise ilk satın alma fiyatları mürekkepli olanların neredeyse 2-3 misli. Heleki lazerlerin renkli olan yazıcılarını tercih edecek olursanız fiyat baya yükseliyor.
Eğer renkli çıktı ile çok ilgili değil ama hergün çıktı alıyorsanız tercihiniz lazer yazıcı olmalı. Çünkü lazer yazıcılar ile 3-5 bin arası çıktı alırken mürekkepliler ile yazıcı teknolojisindeki son gelişmelere rağmen 1000 tane çıktı almak neredeyse imkansız.
Son zamanlarda HP’nin çıkardığı yüksek kapasiteli kartuşlar ve Epson’un bu sene fabrikasyon üretime geçirdiği “Sürekli Mürekkep Beslemeli” yazıcıları, kartuşlu yazıcıların yüksek maliyetine bir çözüm gibi gözüksede yinede lazer olan yazıcıların ekonomisini yakalayamıyor.
Yok kardeşim benim param var, ben renkli lazer yazıcı alacağım ve fotoğraf basacağım derseniz işte orada durun. Renkli lazer yazıcı ile maalesef mürekkepli lazer yazıcı kalitesinde fotoğraf basamazsınız. Buda yazıcı tipi tercihinde tercih sebebi sayılabilir. Eğer kaliteli renkli fotoğraf basacaksanız fiyatı cazip gayet uygun fotoğraf yazıcıları mevcut ve bunlar mürekkepli yazıcılar.
NOT: Sürekli Mürekkep Beslemeli Yazıcılar; bu yazıcıların mürekkep dolum hazneleri yazıcının dışında yer alıyor ve baya hacimli oluyor. Mürekkep ilavesi dışarıdan yapılması hem dolumu kolaylaştırıyor hemde maliyetleri düşürüyor. Ama buna karşın bu mürekkebin yapısı gereği donması ile kartuşun üzerindeki mikro deliklerin tıkanma sorunu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Aslında bu yöntem, markaların değilde tüccarların geliştirdiği amatör bir yöntem. Ama bu yöntemi HP artık üretim hattına entegre etti.
Şimdi Yazıcı Alırken Nelere Dikkat Edelim ?
– Öncelikle Lazer veya Mürekkepli yazıcıların hangisi size hitap ediyor yukarıda belirttiğimiz noktalara göre karar verin.
– Alacağınız yazıcının kartuşunu iyi araştırın. Çünkü aynı marka farklı model yazıcılarında farklı model tipte kartuşlar kullanıyor. Bu kartuşlar piyasada bulunması kolay mı iyi araştırın. Hatta yazıcıyı aldığınız yerde o kartuştan var mı satıyorlar mı sorun. Eğer yok abi ama gelecek derlerse hemen bir adım geriye çekilin ve bir daha düşünün.
– Yazıcıların, özellikle lazer yazıcıların tonerleri ilk aldığınızda demo olabiliyor. Normalde 2500 sayfa yazacak tonerler demo olunca 250-500 sayfa ile kısıtlanıyor. Bu nedenle yazıcı alırken kartuş veya tonerin demo olup olmadığını sorun.
– Ayrıca alacağınız yazıcıların kartuş veya tonerlerinin seri numarasını alarak dolum yapan Asi abilerimize bunların sonradan doldurulup doldurulmadığını sorun. Yada internetten kontrol edin. Ancak sonradan doldurulan mürekkepler çok kaliteli olmadığından tortu yaptığı ve buda yazıcınızın ömrünü tükettiğini de belirtmek isterim.
– Eğer kablosuz ağ veya Bluetooth destekli bir yazıcı tercih ederseniz çok mükemmel olur. Evde artık PC’yi açmadan tüm işlerinizi sizde benim gibi tablet yada akıllı telefonunuzdan yapıyorsanız emin olun çıktılarınızı da bu cihazlarınız ile almak isteyeceksinizdir. Bunun içinde kablosuz ağ destekli bir yazıcınız olmalı.
– All In One yazıcılar, tarayıcı, faks, özelliklerini de bünyesinde buran yazıclardır. Bazıları üzerinde yerleşik LCD ekranı da bulundurabiliyor. Evde fotokopi ve faks çekmeyecekseniz aslında çok gereksiz bence. Ama bazen öyle bir lazım oluyor ki keşke almışken tarayıcılı alsaydım dedirtebiliyor. Özellikle bazı resmi yazışma ve başvurularda; ” Lütfen bu formun çıktısını alıp elle doldurduktan sonra renkli olarak taratarak tarafımıza Jpeg veya PDF formatında iletiniz” yazısını görünce iyiki All In One yazıcı almışım dersiniz