Android Güncellemem Neden Gelmiyor? IMEI İle Ne Alakası Var? Yetkili Satıcıdan Paralel İthalat Süprizi..!!!

update-android-os-a698228f

Bugün size çok acı ve gerçekten üzücü bir durumdan bahsedeceğim. Şimdilik bunu sadece dedikodu olarak nitelendirmek istiyorum. Çünkü benim başıma gelmedi ama olduğundan hem gelen yorumlardan hemde duyduklarımdan dolayı eminim.
Şimdi çok büyük bir alışveriş merkezine gidiyorsunuz ve almak istediğiniz telefonun yetkili satıcısını görüyorsunuz. Fiyat sormak için içeri giriyor ve size normal bir rakam söylüyorlar. Şans ya yine de “abi bana ne olur? ” sorusunu soruyorsunuz. Adamla biraz sohbet derken adam size öyle güzel rakam söylüyor ki şok oluyorsunuz ve hiç tereddüt etmeden cihazı alıp çıkıyorsunuz. Herşey mutlu mesut gidiyor ancak bir gün bir haber okuyorsunuz ve kullandığınız telefonun işletim sisteminin son versiyonunun yayımlandığı yazıyor. Hemen ayarlardan yazılım güncelleme bölümüne girip güncellemeleri kontrol ediyor ama bir türlü cihazınız yayınlanan güncellemeyi bulamıyor.

Şimdi bu durumdan sonraki ihtimaller üzerine eğilelim.
Öncelikle mesela Türkiye için Android Kitkat güncellemesi yayınlandı ve arkadaşınız yükledi ama sizde hala güncelleme gözükmüyorsa bunun nedenleri;

Güncellemeler genelde IMEI numaralarına göre dağıtıldı için size daha sıra gelmemiş olabilir ve belki size 1 gün sonra bu güncelleme düşebilir.

Eğer haftalar geçtiyse ve hala güncelleme gelmiyorsa bu işte bir iş var demektir.

Öncelikli olarak cihazınızın IMEI sini internetten sorgulatarak hangi model ve marka cihaz olarak gözktüğüne bakın. Eğer kullandığınız cihazın marka modelinden farklı bir bilgi yazıyorsa büyük ihtimal aldığınız cihazın IMEI si klonlu. Yani yasal yöntemlerle kayıt yapılmamış ve başka bir telefonun IMEI si illegal yöntem ile sizin cihazınıza kopyalanmıştır. Bu durumda satıcı ile görüşmekten başka bir şey yapamaz ve eski IMEI numaranıza dönüş yapamazsınız. Zaten IMEI’nin esas sahibi olan cihaz ile kopyalanan cihaz birlikte opertöre sinyal gönderirse BTK sizin cihazınızın klonlu olduğunu anlayacak ve görüşmelere kapatacaktır. Bu durumda IMEI’si kullanılan cihaz yok edilmeli veya hiçbir şekilde kullanılmamalı yani operatöre sinyal göndermemelidir.

Güncelleme gelmemesinin diğer nedeni ise cihazın Ana bant sürümünün başka ülkeye kayıtlı olması. İşte en acı gerçeklerden biri. Bu durum genelde paralel ithalat yani ithalatçı firma garantisinde olan ve yasal olarak BTK’ya kayıt ettirilerek Turkiye’de satışı gerçekleştirilen cihazlarda görülüyor. Bu cihazlar genelde GG gibi alışveriş sitelerinde satılır ve distribütör(KVK, Genpa vs.) garantisinde olan cihazlardan nerdeyse 300 TL(üst modeller için) daha ucuzdur. Aslında ortada yasal olarak problem yok. Sadece bu cihazların garanti hizmeti kalitesi daha düşük  ve ayrıca belki aldığınız firmada muhatap bulmada bazı sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Ancak güncelleme açısından önemli bir sorun söz konusu. Genelde bu cihazlar biraz geri kalmış ülkeler ve toplu alımın ucuz olduğu yerlerden alınıyor ve BTK’ya kayıt ediliyor.

Yani ithalatçı firmadan 2 yıl garantili olarak aldığınız cihazın ana bant sürümünü kontrol ettiğiniz de Afganistan gibi bir ülke çıkma olasılığı yüksek. Bu durumda Google eğer bu ülke için Android işletim sisteminin son güncellemesini yayınlamadıysa malesef bu cihaz için güncelleme beklemek saçma olur. Bu durumda ya o ülke için yayınlanmasını bekleyecek yada o cihaza ait ROM’u internetten indirip gerekli işlemleri yaparak manuel olarak cihazınıza kuracaksınız.

IMEI Kayıt ve Paralel ithalat konusunda ayrıntı içi aşağıda yazılara da göz atabilirsiniz;

İthalatçı Firma Garantili Cihaz Nedir? Alınır Mı? IMEI Kayıt Sorunu Olabilir Mi?

Yurtdışı Telefon IMEI Kayıt, Geçici Kayıt Sildirme Ve BTK’nın Klonlanmış IMEI Prensibi

KULAĞIMA GELENLERDEN VE YORUMLARDAN ANLADIĞIM KADARIYLA BAZI DİSTRİBÜTÖR ÜRÜNÜ SATAN YETKİLİ SATICILAR, OPERATÖR BAYİLERİ SATTIKLARI DİSTRİBÜTÖR ÜRÜNLERİNE ARADA PARALEL İTHALAT ÜRÜNLERİ DE KARIŞTIRIP SATIYORLAR.

Daha once Turkcell bayisinden cihaz alıpta yayınlanan güncellemelerin cihazlarına gelmediğinden şikayet eden arkadaşlar vardı. Biraz Araştırma sonucu cihazların başka ülkeye ait bant sürümüne sahip oldukları anlaşıldı. Ve ayrıca cihazların garantisinde olduğu firmalar isim yapmamış ve tek şubeli firmalardı. Yani anladığımız üzere cihazlar paralel ithalat. Devir değişti artık herkez para kazanma ve günü kurtarma peşinde malesef. Distribütör fiyatına paralel ithalat ürünü almak istemiyorsanız lütfen cihazın IMEI’sini markanın yetkili servisini arayarak garanti kapsamları altında mı değil mi öğrenin.

Bugün Tolga adında bir okurum da bu konu ile alakalı başından geçen bir tecrübeyi yazmış. Aslında bayadır aklımda olan bu konuyu yazmaya bir türlü elim gitmiyordu ama Tolga arkadaşımız sağolsun ateşledi. Bu yorumu aşağıda okuyabilirsiniz. İnşallah sonucu iyi olur ve burada bizimle mahkeme sonucunu paylaşır.

Merhaba, N_ta V_ga Alışveriş merkezi Ar_old Kuyumculuk Samsung Mobile Plaza yani Yetkili Satış Noktasından 1 sene önce s3 cep telefonu satın aldım. Satın alırken telefonun garantili ve sorun yaşamamam için buradan almıştım. Geçen sen güncelleme geldiğinde cihaza günleme yapamadım ve satın aldığım yere götürdüm onlarda Samsung yetkili servisine göndereceklerini söylediler. Cihazı 1 hafta sonra geri teslim aldım. Güncelleme yapılmıştı. Bu sene yine güncelleme geldi ve yine aynı sorun oldu tekrar götürdüm firmaya fakat cihazın 1 hafta beklemek istemediğimi en yakın yetkili servisie kendim götürmek istediği söylediğimde adres verek kızılay kolejde bulunan yetkili servise götürdüm. Servis imei numarasından kontrol ettiğinde cihazın paralel cihaz olarak ithal edildiği ve samsung Türkiye garanti kapsamında olmadığını ücreti mukabilinde tamir edeceklerini belirttiler. Buna istinaden firmayı aradım ve açıklama bekledim. firma önce kıvırmaya başladı dha da sıkıştırınca yenisiyle değiştirelim dedi. Sizin sahtekarlığını kapatmanız için ilk önce telefonun ücretini ödeyin dediğimde mahkemeye vermemi ödemeyecekleri belirttiler. Şimdi Samsun Yetkili Satış Noktalarında Samsung Türkiye Garanti kapsamında olmayan başka bir firmanın ithal ettiği telefonları satmasına ne denebiliyor. 444 77 11 Samsung Türkiye satamaz diyor. Fakat adamlar buna rağmen yapıyorlar. Lütfen bu sahtekar dolandırıcı firmadan telefon almasınlar. Şimdi Tüketici Mahkemesine verdim. Davamız devam ediyor. Yakında sonuçlandığı takdide bilgi vereceğim. Arkadaşlar garantisiz telefonların ne idüğü belli olmayan 2.kalite telefonlar olduğunu düşünüyorum. Biraz şans işi de tabi.. 444 77 11 den muhakkak telefonun ücretini ödemeden kendi kulağınızla müşteri hizmetlerinden Samsung Garanti kapsamında olup olmadığını imei numarasından teyit alınız.. Fakat bu paralel ithalat yapan firmaların yüzde 90 nına ne ulaşabilirsiniz ne de yeterince servis hizmeti alabilirsiniz. Benden nacizane tavsiye..

 

Modüler Telefon Google Ara Artık Daha Yakın..!!! (Toplama Telefon)

googleara1

Google modüler(parçalı/toplama) telefonu Ara için 2015 Ocak ayını işaret etti. Bu telefona aslında çok yabancılık çekmeyeceğiz. Google, bizim yıllarca toplama PC dediğimiz işi avuç içimize yerleştiriyor artık. Yani bize bir anakart(motherboard) tadında bir panel verecek ve biz cihazın hangi özelliğinin ne seviyede olmasını istiyorsak donatacağız. Bu ana ünitenin fiyatı bell İşlemci, RAM, Depolama ve kamera gibi donanımlar hepsi ayrı birer parça olacak. Sizin için işlemci ön planda ama kamera bir şey ifade etmiyorsa düşük MP’li bir kamera alıp takabilecek belki de kameraya hiç yer vermeden bambaşka bir özelliği cihazınıza entegre edebileceksiniz.

google-ara-4

Bu projedeki amaç akıllı telefon çöplüğünün önüne geçmek olabilir ama bunun yanında başka başka fazla atıkların da artacağı kaçınılmaz. Mesela değiştirilebilir batarya, yeni batarya teknolojileri ve sonuç pil çöplüğü devam.

ara3

Bir kişi Samung kullanıyorsa ve teknolojist bir insan ise 4-6 ayda bir telefon değiştiriyordur(tabi parası da varsa). Bu şekilde güncellenen herhangi donanım sizin için bir şey ifade ediyorsa sadece onu alarak telefonuna takıp devam edebilceksiniz. Bu şekilde bir kişinin bir cihazı yaklaşık 5 sene kadar kullanabileceği ileri sürülse de illaki değiştirmek için markalar bizim önümüze bir sebep koyacaktır.

Project-Ara-Photo2

Çünkü çoğu firmalar üreticilerin sadece belli parçalar üreterek satıştan elde edilen karın düşeceği konusunda yorumlar yapıyor. Peki gerçekten öyle mi olacak? Bu gerçekten düşüdürmüyor değil. Yani Google’ın cihazına gidip bir çin markası bir parça üretip daha ucuz fiyattan satışa koysa Google bunun önüne nasıl bir şfreleme veya koruma ile geçecek. Motorola da aynı proje üzerinde çalışıyor ve hatta sonuna yaklaştılar diye haberleri bile gördük ama şu anda bir sessizlik mevcut. Eğer bu fırtına öncesi sessizlik değilse bu toplama telefon diyebileceğimiz projeye belki bazıları dur demiştir. Neredeyse PC sektörünü deviren akıllı telefon piyasasını bu proje öldürür mü canlandırır mı? Yani piaysayı değiştireceği gibi bu markalar arasındaki rekabeti de altüst edecektir. Ben bilemedim.

project-ara_thumbnail

PEKİ BU SAYEDE NELER YAPILABİLECEK VE BİZE NE GİBİ AVANTAJLAR SUNACAK?

  • Mesela cihazınız Bluetooth 3.0 ise bunu tek bir parça ile 4.0’a çıkarabileceksiniz.
  • Artık SimKart tipini aldığınız modüle göre siz belirleyebileceksiniz. Hatta bunun yanına bir simkart modülü daha ekleyerek cihazınızı çift SimKart’lı bir telefon yapacaksınız.
  • Cihazınızda manyetik pusula, gyroscope, GPS gibi özelliklerin fazla veya eksik olduğunu hissetmeniz durumunda istediğinizi ekleyip çıkarabileceksiniz.
  • Belki de en başta bunların  hiçbirine para ödemeyip cep dostu bir telefon elde edeceksiniz.
  • Bukadar özellikten vazgeçerseniz telefon bataryası için daha fazla alan açılacak belkide muazzam büyüklükte belkide 5000 mAh’lara kadar bataryanızın gücünü arttırabileceksiniz…!!! Günlerce şarj yüzü görmeyen bir telefonunuz olacak ( Bak bunu sevdim 😀 )
  • Sadece donanım güncelleme olarak düşünmeyin. Mesela günlük normal bir kamera işinizi görüyordur ama bir seyahate çıktığınızda size özel lensli bir kamera gerekecektir. Bunun için yanınnıza fotoğraf makinesi almak yerine telefonunuza uygun optik yakınlaştırmalı, MP’si yüksek ve geniş açılı bir kamera modülü almanız yeterli olacaktır.

Buna benzer birçok alternatif çözümler de üretilebilir ve bu firmaların hayal gücüne kalmış bir durum. Eğer her markanın modüler telefonunun parçalarını sadece kendisi üretebileceği şekilde olursa eskiye göre karlılık oranında markalar için büyük sıkıntı yaşayacakalrını sanmam. Ama mesela Motorola’nın modüler telfonuna gidipte Çin’li amca yandan çarklı modüller üretirse işler yaş.

HATTA ŞİMDİDEN BU TELEFON ÇIKTIKTAN SONRAKİ MUHABBETLERİ DUYAR GİBİYİM. ARTIK MİLLET BİRBİRİNDEN SADECE ŞARJ CİHAZI İSTEMEYECEK :))

-Hanım benim telefonun RAM’i  sende mi?

-Evet Bey! Yeni yüklediğim oyun kasıyordu seninkini aldım.

-…!!!

=========================================================

-Usta hafta sonu tatile gidiyorum senin cihazın kamerasını versene?

-Al hacı al canın sağolsun… Senin kaçtı?

=========================================================

-Beyefendi..!!! Bakarmısınız?

-Buyrun?

-RAM’iniz düştü sanırım?

-Yok bu benim değil….

=========================================================

-Olum bak, sen işlemciyi ver işte kamera ile kafa kafaya takas yapalım?

-Olmaz olum napim ben onu…

-RAM’i ver?

-Olmaz o abimin 😀

=========================================================

-Kız TV modülünü versene benim dizi başlayacak.

-Olmaz benim dizim var.

Apple’dan Çıkartıp Takılabilir Kamera Lens Patent Başvurusu Geldi..!!!

iPhone, Lens, Patent, Olloclip,
iPhone, Lens, Patent, Olloclip,

Tüm akıllı cihaz markalarından beklediğim bir özellik, en az beklediğim marka olan Apple’da yüzünü gösterdi. Evet söylentilere göre Apple çıkarıp takılabilir kamera lensi ile alakalı patent başvurusunda bulundu. Peki neden Apple’dan daha az bekliyordum. Malum aksesuar üreticeleri zaten iPhone ve iPad’lere ne gibi aksesuar yapsak diye kendini yırtıyor. Bunlara en güzel ve en profesyonel örnekte OLLOCLIP kamera lensleri gösterilebilir. Bu yüzden Apple’ın bu konuda kendini çok yoracağını zannetmiyordum.  Okumaya devam et “Apple’dan Çıkartıp Takılabilir Kamera Lens Patent Başvurusu Geldi..!!!”

KREDİ KARTI TAKSİT SINIRLAMASI MOBİL TEKNOLOJİ’YE ETKİSİ OLUR MU? NELER OLUR?

20140130-114242.jpg

Aşağıdaki maddeye baktığımızda çok korkacak birşey yok gibi. Sadece artık 12 ay değil ürüne göre 6-9 arası taksit yapacağız. Tabi kredi kartlarının limitide herkesin gelirine göre kısıtlanacağını unutmamak gerek. Okumaya devam et “KREDİ KARTI TAKSİT SINIRLAMASI MOBİL TEKNOLOJİ’YE ETKİSİ OLUR MU? NELER OLUR?”

iPhone 5S Touch ID, Parmak İzi Korkusu, Alternatif Kilit Açma Yöntemleri

20130926-173630.jpg
Apple’ın iPhone 5S ve 5C’yi tanıtması ile hayatımıza “Touch ID” adında yeni bir teknoloji girdi” diyerek başlamam mı gerek bilmiyorum. Çünkü nedense Apple bunu yeni nesil “amiral gemisine” koyması ile birlikte teknoloji camiası buna çok yeni bir teknoloji imajı verdi ve her yeni teknoloji korkutur psikolojisi ile devam etti.

Halbuki bu teknoloji senelerdir vardı. Belkide 6-7 sene önce parmak izi okuyucusu olan laptop, ceptelefonları vardı.

20130926-165055.jpg

20130926-165106.jpg
Apple her nekadar parmak izi verilerini kendi veritabanında saklamayacağını sadece cep telefonunda kalacağını belirtese de bu konularda bazı skandallar yaşamadık değil hani. Tabi bu konuda en son korkulacak firmanın Apple olması taraftarıyım. Sadece halkın değil bir çok rakip dünya devi olan firmalarında gözü önünde. Resmen birbirlerinin açığını kolluyorlar ve buldukları an zaten manşetten haberi giriyorlar.

Kısacası parmak izimizi kullanan zamanında birçok makine, bilgisayar, telefon ve kasalar vardı zaten. Tabi şirketlere parmak izi sistemi kuran güvenlik firmalarını saymıyorum. Bu firmalardan bu bilgileri almak için de öyle hacker felan da olmak gerekmiyor emin olun.

Bu konuda tartışılacak fazla birşey görmüyorum çünkü güvenen parmak izini verir güvenmeyen ise vermez veya 5S tercih etmez.

Bir ayrı tartışma; Parmak izinizi kendiniz manuel tanıtmazsanız dahi Apple otomatik olarak siz her home tuşuna bastığınızda verileri çekebilir mi peki? Bu kulağa hiç zor gelmiyor. Öncelikle önlenmesi gerçekten mümkün mü emin olmayarak bunun içinde bir sticker konsepti olduğunu belirtmek isterim. Home tuşunun üzerine yapıştırdığınız sticker sayesinde parmak izinizin sensörce algılanması önleniyor. Ancak bu aparat aşağıda gördüğünüz gibi Apple vari bir görselden öte değil maalesef. Ben ayrıca parmak izi bırakmayan ekran koruyucuları merak ediyorum. Algılamayı önlüyor mu hiç deneyip paylaşan var mı?

20130926-165637.jpg
Peki bunlara gerek var mı? Eğer bir alanda yada kurumda üst düzey ve kilit bir adam olduğunuzu, olacağınızı düşünüyorsanız bundan uzak durun. Bunu bırakın Facebook ve diğer ağlardanda uzak durun. Şirketiniz parmak izi sistemi kuracağız deyip herkes mecbur verecek derse hemen istifayı verin.
Ama bu önlemler tabi saman altından akan sular için. Bir gün olurda Apple veri tabanı hack’lenirse ve kötü kişilerin eline geçerse işte o zaman sıkıntı çıkabilir. İşte ozaman tombalanın size vurabilme ihtimali için korkabilirsiniz. Teknolojinin ilerlemesi vede hayatımıza adapte olması ile beraber siber tehlikeler de etrafımızı sardı. Bu durum tamamen kişisel kararlarımız ile alakalı.

Ayrıca geçenlerde Touch ID hack’lendi haberlerini görmüşsünüzdür. Aslında yazılımsal bir hack söz konusu bile değil. Adamlar tanımlanan parmak izini, 2400 dpi gibi aşırı yüksek çözünürlükte bastıktan sonra bunu sensöre gösterme yolu ile kilidi açtıklarını açıkladı. Yani bu durumda, bu kişinin kullandığı parmağın hangisi olduğunu bilmeniz vede bu parmağı kaliteli bir fotoğraf makinesi ile fotoğraflamanız gerekiyor. Tabi bu uzuv adamın parmağı ise 🙂

Touch ID hayatımıza girmesi ile geyik dünyamıza yeni bir malzemede girmiş oldu. Parmak izine akternatif kilit açma yöntemleri diye Google’da aratırsanız aşağıda verdiğim görsellerin haberlerine ulaşabilirsiniz. Burnunuzdan ayak parmağınıza kadar herşey denendi. Hatta kedisinin patisini bile tanımlayan geyik katilleri mevcut. iPhoneDo’nun iPhone 5 ön inceleme videosunun sonunda denediği unlock yönteminden hiç bahsetmek istemiyorum 😀 Ama saygı duyuyorum 🙂 gerçekten o uzuvunu kullandı mı, başarılı oldu mu inanın onuda bilmiyorum…

İşte o geyiklerden kareler 🙂

20130926-170403.jpg

20130926-170414.jpg

20130926-170423.jpg

20130926-170738.jpg

“UltraPhone” Ubuntu Edge Hakkında Herşey Ve Görseller

20130727-131446.jpg

Öncelikle çoğu kişi Ubuntu’yu tanımıyor. Açıkcası bende bu işletim sistemini yeni tanıyanlardanım. Ubuntu aslında daha sık duyduğumuz Linux işletim sisteminin son kullanıcıya sunulan bir versiyonu diyebiliriz. Linux’u kullanmış vede kullanan birçok firma olduğunu da belirtmek isterim. Buna Nokia bile dahil…

İşte Linux kullanan bazı firmalar;
Google, Intel, Samsung, Nokia, Sony, Toyota, Yahoo, Siemens, AMD, CISCO, IBM, HP, Huawei, General, Motors, Motorola

20130727-132920.jpgUbuntu’nun sahibi olan Canonical Vakfı Ubuntu Mobile işletim sistemini tanıtarak dikkatleri iyice üzerlerine topladı. Bu işletim sisteminin ilk video görüntüleri yayınlanması ile baya ilgi topladı ve geliştirici sürümünün yayınlanması ile birçok kişi Nexus cihazlarına kurarak bu tecrübeyi yaşama imkanı buldu. Çünkü Ubuntu işletim sistemi Android cihazlar ile de uyumlu olarak çalışıyordu.

20130727-131627.jpg
Android’den daha basit vede estetik arayüze sahip bu işletim sistemi ile belkide daha çok kullanıcıya ulaşmak hedeflendi. Bunun en büyük kanıtı ise yine kısa süre önce duyurduğu Ubuntu Edge adındaki telefonu oldu. Tabi bu sadece telefon olsaydı acaba derdim ancak bu cihaz bir telefondan öte Ubuntu işletim sistemli bir Ultrabook niteliği taşıyor. Elinize aldığınızda Ubuntu Mobile tecrübesi yaşadığınız gibi HDMI’dan herhangi bir ekrana bağladığınızda bambaşka bir arayüz ile size tam bir Ubuntu işl. sistemli PC kullanma imkanı sunuyor. Yani çevrenizde HDMI girişli bir ekran buldukça artık bilgisayarınızı cebinizde taşıyor olacaksınız.

20130727-131723.jpg
Aşağıdaki videoda Nexus üzerinden çalışan Ubuntu işl sisteminin PC arayüzü incelemesi mevcut. HDMI’dan cihaz bağlantı kurduktan sonra cihaz Touchpad görevi görüyor ve sanal klavye imkanı sunuyor.

Tabi bu Ultrabook tecrübesinin yaşanabilmesi için bu cihazın teknik özelliklerinin artık alışık olduğumuz mobil cihazlardan farklı olması gerekiyor. Canonical’ın belirttiği özelliklere baktığımızda zaten görüntü bunu gösteriyor.

64 x 9 x 124 mm ölçülerindeki bu cihazın diğer teknik özellikleri;

-4GB RAM
-4.5 inç ve 1280 x 720 piksel çözünürlüklü safir kristal ekran
-128GB dahili depolama
-8MP arka kamera, 2MP ön kamera
-Çift bant WiFi ve LTE
-Bluetooth 4.0, NFC, GPS
-HD hoparlör ve çift mikrofon

İşlemci hakkında belirtilen ise “en hızlı çok çekirdekli” ibaresi ise işlemci konusunun tam netleşmediği ihtimalini akla getiriyor.

Benim “UltraPhone” dediğim, Ultrabook ile telefon arasında kalmış bu cihaz için işlemci üreticilerinin belkide bambaşka özel teklifleri de olabilir. Teknolojinin günlük zıplama yaptığı şu günlerde net bir işlemciden bahsetmemeleri yerinde olmuş bence.

20130727-134211.jpgAyrıca dış kasası gerçekten alışılmışın dışında görüntü veriyor. Benim çok hoşuma gitti desem yeridir ama kasanın dışı metal vede o gördüğümüz siyah yüzey kaplama ise işler biraz değişebilir. Siyah iPhone 5’lerde yaşanan soyulma sorunu bundada olacak olursa kullanıcıların canını sıkabilir.

20130727-134124.jpgTabi bu cihazın çıkış tarihi konusunda net bir açıklama yok. Zaten şu anda proje aşamasında olan bu cihazın faaliyete geçebilmesi için Indiegogo sitesinde $32,000,000 bağışın toplanması gerekiyor. Bu yüksek miktarı elde edebilirler mi bilemem ancak 4 gün olmasına rağmen şu andan itibaren $6,706,540 toplanması ümit veriyor. Sizde eğer $600 bağış yaparsanız bu telefona ilk kullanacak kişiler arasında yer alabilirsiniz. Bugünden itibaren $32,000,000 bağışın toplanıp projenin hayata geçmesi için 26 gün kaldı ve yeterli süre gibi gözüküyor. Bağış durumunu bu LİNKTEN takip edebilirsiniz.

Eğer herşey yolunda giderse Ubuntu Edge’nin 2014’ün Mayıs ayında dağıtılmaya başlanabileceği söyleniyor.

Eğer Ubuntu Mobile işletim sistemin tablet ve telefon arayüzünü merak ediyorsanız BU YAZIMDAN videolara göz atabilirsiniz.

Ayrıca Ubuntu Edge telefona ait yeni yayınlanan görsel videolara aşağıdan ulaşabilirsiniz.

kaynak; celebrateubuntu, shiftdelete, teknolojihocam

3D Yazıcılar (Hızlı Prototipleme) ve Beraberinde Getirdiği Tehlike

20130713-100706.jpg

Aslında bu yeni bir teknoloji sayılmaz. Sanayide uzun süredir kullanılan bir teknoloji olmasına rağmen bu teknolojinin gelişmesi ile ofis ve ev boyutlarına getirilerek maliyetinin düşürülmesi büyük bir heyecan yarattı. Düşünsenize 3D Yazıcı ile kendi dizaynınız olan bir aksesuar veya gereci kendi evinizde kendiniz üretebileceksiniz. Yaratıcı fikriniz ile ürettiğiniz bir gereçin malzemesi ilk aşamada istediğiniz dayanıklılıkta olmasada üretici ve girişimci ruhunuz ile bunu üretime geçirmeniz daha kolaylaşacak ve hızlanacaktır. Okumaya devam et “3D Yazıcılar (Hızlı Prototipleme) ve Beraberinde Getirdiği Tehlike”

Uçan Fare Ve Karpal Tünel Sendromu İlişkisi

20130317-131012.jpg

Merhaba….

Gün boyunca sürekli bilgisayar başı işi olan biri olarak bu haber çok ilgimi çekti benim. Aslında kafamda mıknatıs teknolojisi ile özel yollarda özel araçlar ile hiç sürtünme olmaksızın yolculuk etmeyi hayal etmiştim ama neyse şimdilik bununla idare edeceğim. En azından tüm vücudumuz olmasada ellerimizi havada tutacak bir teknoloji ile karşı karşıyayız.

Vadim Kibardin tarafından tasarlanan ve Bat adı verilen bu fare henüz geliştirme aşamasında olan bir ürün olduğu için fiyat ve çıkış tarihi hakkında hiçbir bilgi mevcut değil. Belkide bu herkesin aklında geçen bir proje olsada görsel olarak bunu olura en yakın sunan Kibardin oldu.

Kim hatırlamaz Geleceğe Dönüş filmindeki Marty MacFly’ın Uçan Kaykay’ını. Bu kaykayın tasarımcısı olan Mattel firması bu Hoverboard adını verdiği ürünü üretime geçirmek için ön sipariş alacağı haberleri çıksada hala bir gelişme yok sanırım.
Ayrıca Paris Diderot Üniversitesi’nin de geliştirdiği bir uçan kaykay var ama bu tamamen mıknatıstan farklı bir teknoloji ve 5 metre hareket kabiliyeti ise şimdilik sadece geliştirilmeye açık olduğunu gösteriyor.

Bu uçan farenin kullandığı teknolojinin mıknatıs teknolojisinden ibaret olduğunu anlamak güç değil. Aynı kutuplu iki kuvvetli mıknatısın birbirini itme kuvvetini de düşünecek olursak bu cihaz kendine ait zeminde dengeyi sağlaması için iyi bir mühendislik çalışması gerektiği aşikar. Bu farenin ağırlığından tutun üzerinde askıda kaldığı zemin yüzey çapına kadar herşey önemli.

Peki böyle bir ürün lüks mü ? Neden ihtiyaç duyuldu?

Karpal Tünel Sendromu’nu çoğu kişi duymuştur. Bu hastalığın beliritsi gittikçe artan avuç içinde uyuşma ve ağrılar. Avuç içinde ve parmaklarda his kayıbına neden olan bu sendrom genelde yıllardır bileklerine yük vererek çalışan insanlarda görülüyor. Evet ilk akla gelen masabaşı çalışan vede bilgisayar ile çalışan insanlar. Ancak sürekli bilkelerini kullanan sanayi işçileri, çok örgü ören ablalarımız, teyzelerimiz bu risk ile karşı karşıya.

20130317-131354.jpg
Aşağıdaki fotoğrafa dikkat ettiyseniz hem elinizin avuç içi hem başparmağı dışı ile hemde dirseğiniz ile destek almanız ve bileğinize olan yükü minimuma indirmeniz mümkün.

20130317-131041.jpg
Bu ürün sanırım en çok uzun süreli bilgisayar vede fare kullanan kişilerin dikatini çekecek vede bu sendromun önüne geçmede önemli bir adım olacaktır. Bu teknoloji gerçekten uzak bir teknoloji olsada, bu girişim bu önemli senroma çözüm olacak daha başka alternatif teknolojik girişimlere de vesile olur inşallah.

128 GB iPad’ler Geliyor..!!!

20130129-165710.jpg

128 GB iPad’lerin geleceği dedikodular birçok sağlam ve hatırı sayılır forumlar tarafından doğrulandı gibi. En çarpıcı nokta ise çok ileri bir tarih değil 😉
Şubat’ın 5’i gibi piyasaya sunulacak bu iPad’ler. Fiyat politikası olarak aynı yolu izleyip bir alt modelinin üzerine sadece 100$ ekleneceği söylenenler arasında. Yani sadece WiFi modeli 799$ iken WiFi+LTE modeli 929$’dan satışı gerçekleşecek.

Bana ilginç gelen nokta ise ben 128 GB’lık MacBook Air kullanıyorken tabletiminde 128 GB kapasitede olduğunu düşünmek. Bu demek oluyor ki tabletler gerçekten artık, tam masaüstü pc’ler ile aynı seviyede olmasada taşınabilir bilgisayarlar kadar günlük kullanımda tam yerine oturmuş durumda.

Ayrıca donanımsal olanakta herhangi bir yenilik söz konusu olmayacak. Yani 4. nesil ile aynı özellikleri bünyesinde barındıracak.

6. Nesil iPod Nano’yu Deviren Apple’ın Yeni Saati iWatch Mu Geliyor..!!!

20121228-123445.jpg
Malum Apple 6. Nesil iPod Nano’yu kol saati konseptine uygun bir şekilde ve boyutlarda dizayn etti. Ayrıca piyasaya sürülen kolsaati kayışları ile iPod Nano satışlarını bir anlamda katladı diyebiliriz. Çin malından tutun bir çok büyük markalar da dahil hepsi iPod Nano için çeşit çeşit kayışlar üretti.

20121228-120203.jpg
Hatta bu küçücük cihazı bir gurup tayfa enine boyuna uzatarak iPhone ebatlarına getirdikten sonra “işte iPhone 5” dedi. Ve yanlış hatırlamıyorsam “iPhone 5” o konsept tasarım ile Twitter’da TT listesinde yerini almıştı. Ancak tabi bu konsept tasarım ardından karşımıza iPhone 4S çıktı o ayrı mesele. İşte o konsept tasarımdan görseller;

20121228-120434.jpg
Apple, 6. nesil iPod Nano sayesinde edindiği tecrübeler ile kendi markasını taşıyan bir saatin peynir ekmek gibi satacağından emindir sanırım. Şimdi yeni nesil iPod Nano’yu düşünecek olursak, eskiye göre büyük olması ve kolsaati konseptine uyumlu olmaması bu dedikoduyu birebir destekler nitelikte. Çünkü Apple kol saati tasarımı ile ün yapmış ve piyasada tutulmuş bir cihazı neden geliştirmesin ki ? Aksi halde Apple yeni nesil iPod Nano’ya, kolsaati konseptine daha uygun bir tasarım ve yenilikler eklerdi diye düşünüyorum. Ama olmadı. Demek ki bu işin içinde başka bir iş var.

20121228-122123.jpg
Şimdi gelelim Apple ile Intel’in beraber yürüttüğü bir proje söylentisi olan “iWatch” saatine. 1.5″ ebatlarında İTO cam kaplı PMoled ekrandan ibaret olacak bu saatin Bluetooth 4.0 destekli olacağı söylentiler içerisinde. Aslında teknik bilgi olarak elde bulunanlar bu kadar. İnternette bu saat ile alakalı konsept tasarımlara rastlamak mümkün. İşte bunlardan bazıları;

20121228-120827.jpg
Şimdi bi irdeleyelim bakalım. Bu saat sizce üzerinde telefon özelliğini barındıracak mı ? Bence Apple’ın anlayışına ters ve barındırmayacak. Bu sadece tüm Apple cihazları kontrol edebilen bir aksesuar olacak. O olacak bu olacak diye zaten düşünürsek biraz kol saati olarak kullanmak için yeterli batarya süresini beklemekte saçma olur. Cihazın üzerinde dahili wifi bağlantı ve kamera olmasıda FaceTime için mükemmel olur aslında ama bunu iPhone’unuz üzerinde FaceTime görüşme kamerasını iWatch’a aktararakta başarabilir. Heleki saat ile “Siri” kontrolü olsa, uwww içim ürperdi:)
Eğer Android cihazı kullanıyorsanız veya size fikir vermesi açısında eski adı ile SonyEriccsson’un Android cihazları yönetmek için piyasaya sürdüğü “Smart Watch” ürününü inceleyebilirsiniz. Yine Casio markasının iOS cihazlar için ürettiği “G-Shock GB-6900 Bluetooth Saat” ürünü inceleyebilirsiniz. Ancak iWatch’ın, casio saatinden çok ötede SonyEriccsson’un saatinden biraz daha ileri ve işlevsel bir saat olacağına kesin gözü ile bakmak saçma olmaz sanırım. İnşallah bu ürünün sundukları karşısında piyasada bulunan diğer ürünlere alternatif olmaktan ziyade yol gösterici ve yenilikçi bir ürün olur.

20121228-121522.jpg
Apple iPad Mini ile bizi şaşırtması ile iWatch ile de komaya sokacak sanırım. Çünkü Apple’dan bu kadar sık aralıklar ile yeni ürünler gelmesi hiç alışıldık bir durum değil. İnşallah söylentilere göre 2013’ün ilk çeyreğinde bu cihaz ile tanışırız ve her Apple kullanıcısında olduğu gibi bu merak duygusundan kurtuluruz.

Bağlantı