Nexus 6 Ve Nexus 9’a İlk Bakış Ön İnceleme

Nexus 9 Camera Lens
HTC NEXUS 9 CAMERA LENS

Bu akşam Google, HTC ile birlikte hazırladığı Nexus 9 tabletini ve Motorola ile hazırladığı Nexus 6 phablet sınıfına giren telefonunu tanıttı.

Öncelikle ilk dikkatimi çeken her iki cihazda da maalesef yine MicroSD kart yuvası bulunmuyor. Benim canımı sıkan hala SD kartların sadece Hafıza genişletmek için kullanıldığını düşünüyorlar.

Halbuki benim için öncelikle SD kart kişi mahremiyeti için ilk tedbirdir. Benim ne kadar kişisel dosyalarım, fotoğraflarım vs. ne varsa ben öncelikle SD KARTA KAYDEDERİM. Çünkü kimse aldığı bir elektronik cihazı bozuluncaya kadar kullanmıyor ve yenisi çıkınca eskisini satıyor. Bu cihazlar kötü niyetli Kişilerin eline geçtiğinde maalesef sizin sildiğiniz şahsi dosyaları bir şekilde tekrar elde edebiliyorlar.
Bir başka artısı ise MicroSD kartın dosya transferi için bana göre USB belleklerden daha işlevsel olması. Yanınızda taşıyacağınız bir küçük aparat ile cep telefonunuzdan çıkartıp bir usb belleğe ve hatta standart SD karta dönüştürebilirsiniz.

LEXAR HAFIZA KARTI OKUYUCU MİCRO SD TO USB ADAPTER
Ve son olarak herkesin bileceği üzere hafıza alanını genişletmek.
Tamam ilk iki avantajı es geçelim ancak 32 GB nedir arkadaş. Bugün 32 GB SD kartların fiyatı yerlerde sürünüyor ve bugünün uygulama ve oyunlarına bakacak olursak çok yetersiz kalmış. Ama ilkokula giden bir çocuğunuz varsa ve onun oynaması için alacaksanız 32 GB gayet yeterli. Benim 64 GB olan iPhone 6 Plus’ı yeni almama rağmen şu anda 30 GB’ı dolu. Hatta 128 GB neden almadım diye bir pişmanlık var gibi.

NEXUS 9
IMG_0513
Nexus modellerinde gözüme çarpan diğer güzel yönü ise malzeme kaliteleri. Nexus tablet, HTC’nin M8’de kabiliyetini gösterdiği gibi metal kasaya ve alüminyum çerçeveye sahip. Her ne kadar fiyat ve ağırlığı artsa da cihazın bir o kadar dayanıklılık ve verdiği kalite hissiyatını da arttırıyor.

Artık Google da anladı sanırım ki bu tabletinde 4:3 ekran oranı kullanmış. Senelerdir Apple’ın iPad’lerde kullandığı bu oran hem yatay hem dikey tutuşta en güzel görüşü sağladığı bir gerçekti. 2048 x 1536 piksel çözünürlüğündeki 8.9 inç QVGA ekran normal bir insan gözü için gayet iyi gözüküyor.

Benim gözümde en dikkat çekici özelliklerinden biri de ön tarafında yer alan iki adet #BoomSound hoparlör. M8’de de hayran kaldığım ses kalitesi gerçekten mükemmel. Neredeyse müzik dinlemeyi sevenlerin harici speaker bağımlılığını ortadan kaldırıyor.
IMG_0512
Nexus 9 gücünü Nvidia’nın 2.3 GHz saat hızında çalışan 64-bit Tegra K1 sistem çipinden alıyor. Ayrıca Kepler DX1 GPU ile de bu işlemcisini destekliyor.


Ayrıca 2 GB RAM içeren Nexus 9, 9 saatlik Kullanım süresi sunuyor 🙂 sanki ismini Kullanım süresinden almış gibi.

Dikkatimi çeken garip bir şeydir ki Nexus 9’un kamera merceğinin çok ilginç bir çıkıntıya sahip olması. Sanki olduğu yerde oval şekilde hareket edebilecekmiş gibi 🙂 ama olsaydı böyle bir şey eminim söylerlerdi. Ayrıca imalatta inşallah bu değişik tasarım cihazlarda değişik sorunlara neden olmaz. Son sende böyle bende niye böyle diye bir şeyler duyabiliriz.

IMG_0499 IMG_0498 IMG_0497
Ayrıca Nexus 9 için farklı açılarda kullanıma imkan sağlayan ve artık moda haline gelmiş stand klavye de tanıtıldı. İlk bakışta göze hoş gelse de kullanmadan bir şey söylemek çok güç. Arka kısım mıknatıslı bir sistem ile kılıfa tutunup yine aynı şekilde klavyeye tutunduğunu tahmin ediyorum. Ama her sert temasta sanki esnek yapısından dolayı sallanacak gibi geldi gözüme.
IMG_0516

 

NEXUS 6 ve TURBO CHARGE
IMG_0501
Yine SD kart desteği olmaması beni delirten Nexus 6’da Motorola kasa kalitesini konuşturmuş.
Cihazın ebatlarına baktığınızda neredeyse iPhone 6 Plus ile aynı ancak iPhone 6 Plus’da 5.5“ ekran bulunmasına karşın Nexus 6 üzerinde 5.9” ekran taşıyor. Bana göre Phablet lakabını hakeden nadir cihazlardan biri. Nexus 6 ile iPhone 6 ebat karşılaştırmasını görebilirsiniz. Bu resim lansman öncesi ineternete sızdığını da ekleyeyim.
IMG_0505
1440 x 2560 piksel çözünürlükteki Nexus 6, Qualcomm’un Snapdragon 805 çipinden gücünü alıyor. Ayrıca cihazda 3 GB RAM, Adreno 420 GPU, 32GB dahili depolama alanı, OIS’li 13-megapiksel değerinde arka kamera, 2.1-megapiksel ön kamera ve 3200mAh batarya gibi özellikler yer alıyor.
Yani donanım olarak gayet donanımlı olan bu cihaz Android L Lollipop ile geleceğini düşünürsek fırtına gibi eseceğini tahmin etmek zor değil.
IMG_0507

Hep donanım güncellemesi görmeye alıştığımız için işin bu kısmını görünce artık “oh oh iyi olmuş hele Snap 805 çok yakışmış uçarız” deyip geçiyoruz artık.

IMG_0517

Ama benim dikkatimi çeken şarj konusunda lanse edilen; TURBO CHARGE(hızlı şarj) olayı. Söylenilenlere göre cihaz 15 dk şarj ile 6 saat kullanım süresi sunacak.

Aynı şekilde Samsung Galaxy Note 4’de de buna benzer özellik ile 30 dk şarj ile batarya yüzdesi %50’yi bulduğu söyleniyordu. İkisini karşılaştıracak olursak ikisi birbirine yakın değerler sunuyor. Ancak Turbo Charge için maalesef Motorola sitesinde satışa çıkacak olan 34.9$ değerinde cihazını almanız gerekecek. Ve bu aparat Qualcomm’un Quick Charge 2.0 technolojisini barındıran tüm cihazlar için kullanılabilecek.
MOTOROLA NEXUS 6 TURBO CHARGER REVIEW FAS CHARGE

Yani hem 3200’lük bir batarya hemde TURBO CHARGE olayı gerçekten benim gözümü boyadı. Ama bu cihaz için iOS platformunu terk eder miyim? Hiç sanmıyorum. Android için bunu asla yapmam. Ha Android tablet alabilirim ama SD karttan dolayı bunun Nexus 9 olması çok zor. Ama bir elimin herzaman Mac veya iOS üzerinde olacağı kesin.

Ayrıca Nexus 6 Amerka’da 29 Ekim’de Nexus 9 ise 12 Ekim’den itibaren ön siparişe açılacak. İki cihazın da sevkiyatı Kasım ayında yapılacak.

Şimdilik diyeceklerim bu kadar ama bir sonraki yazımda Google’ın bu gece tanıttığı diğer bir cihaz olan ve gerçekten merak ettiğim Android TV’si Nexus Player. Bu cihazları cihaz yapan içerdikleri ve Google tarafından desteklenen hizmetler. Her ne kadar Google özellikle müzik, film ve dizi gibi servislerini Türkiye’ye layık görmemiş olsa da en azından dikkate almaya değer 🙂 Şimdilik aşağıdaki görseller yeterli sanırım.
NEXUS PLAYER IMG_0520 IMG_0521

EyeFly 3D ile 5. Nesil iPhone ve iPod’larınıza 3D Özelliği Kazandırın!!

  • 20130404-142316.jpg

    Şu anda sadece 5. Nesil iPhone ve iPod’lar ile uyumlu çalışan EyeFly 3D, akıllı telefon sektörüne yeni bir pencere açıyor. Açıkcası Leap Motion ürünü ile kavuştuğumuz yüksek hassasiyetli hareket sensörü teknolojisinden bu yana karşılaştığım basit ama en dikkat çekici teknoloji bu.

    20130404-142518.jpg

    20130404-143730.jpg

    Nano teknoloji mucizesi olan bu ürün bildiğiniz 0.1 mm inceliğinde ekran filmi(inşallah hava kabarcığı bırakmıyordur :P). Ancak bu ekran filmi tam bir teknoloji ürünü. Bünyesinde 500.000 adet minyatüre edilmiş lens içeriyor. Bu Nano lensler sağ ve sol gözlerinize farklı görüntüler göndererek görüntüyü çıplak gözleriniz ile görüntüyü 3 boyutlu olarak görmenizi sağlıyor. Yani gözlerinize ihtiyacı olan bir teknoloji olup bu teknolojiye de son noktayı insanın gözleri koyuyor.

    20130404-142815.jpg

    Ayrıca gözlüksüz 3D içeriklere ulaşabilmeniz için de “EyeFly3D Vid” ve “EyeFly3D Img” olmak üzere iki adet uygulama sunuyor. Sanırım bunların içeriği şimdilik LG 3D Smart Tv’lerde yer alan online videolar gibi olacaktır. Ayrıca 3D boyut içeriğe Youtube üzerinden ulaşabileceğiniz gibi herhangi bir 3D kamera ile kayıt ettiğiniz videoları da çıplak gözle izleyebileceksiniz.

    20130404-143019.jpg

    Anladığım kadarı ile kullanılacak olan ekran filmi hassas bir ürün olmayacak. Çünkü bu ekran filmi, diğer ekran koruyucularının koruyucu özelliğini de yerine getireceği dile getiriliyor. Yani burdan anlaşılacağı üzere ekran filminde meydana gelen çizilmeler görüntü dönüşümünü olumsuz etkilemeyecek yada çizilmelere karşı oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olacak.

    20130404-143130.jpg

    Bana ilginç gelen nokta; bu teknolojinin mucitlerinin iPhone 5 ve 5. Nesil iPod Touch cihazları dışında kalan cihazların ekranları üzerinde hala çalıştıklarını söylemesi. Bunun nedeni acaba 5. nesil cihazların ekranları 4. Nesillere veya diğer marka cihazlara göre farkı ne olabilir ? Bence bu hem ekran boyutları ile hemde zahmeti ile alakalı bir durum. Şu anda piyasa en/boy oranı olarak en sıradışı vede ergonomik olan iPhone 5 ve dolayısı ile iPod Touch. Tabi bende teknolojik bir ürün piyasaya süreceğimde ilk hedefim son nesil Apple cihazları olurdu. Neyse bu yazının devamı hem çok uzar hemde bazı kesimler tarafından “Fanatiklik” olarak nitelendiriyor. O yüzden konumuza geri dönelim 😀

    20130404-143254.jpg

    Ayrıca bu ekran filmi hem yan hem dik tuttuğunuzda 3D görüntüyü destekliyor. Her ne kadar başta bu durum aklımdan geçmese de bu ayrıntıyı görünce iyi dedim içimden 🙂

    20130404-150617.jpg

    Bu ekran filminin kesinlikle normal 2D görüntüyü olumsuz etkilemeyeceği de özellikle vurgulanıyor. Ayrıca gözü yorar mı, ağrıtır mı onu artık kullanıcı yorumları ile göreceğiz. Mevcut gözlüklü 3D TV’lerin gözü yorduğu ve belli bir alışma süreci istediği de bir gerçek.

    Bu ürünün yavaş yavaş ürün destek çeşitliliği artacak ve sıra tabletlere gelecektir. 3D olayı 42″ Tv’ler de bile çok keyif vermezken bana cep telefonunda ne derecede keyif verir bilemiyorum. Ön sipariş konusunda çok tereddütlüyüm. Keşke iOS menüsünü de 3D’ye çevirmenin bir yolu olsa(LG Optimus 3D gibi).

    20130404-143426.jpg

    Yurt dışında Mayıs ayında piyasaya 35 USD’den sürülecek olan EyeFly 3D için BURADAN ön sipariş verebilirsiniz. Ve en aşağıda yer alan videosunu izlemeyi unutmayın 😉

    20130404-143852.jpg

    20130404-143913.jpg

    20130404-143930.jpg

    20130404-143939.jpg

    20130404-143949.jpg

    20130404-144000.jpg

    20130404-144009.jpg

  • Leap Motion İlk Bakış

    20130308-143954.jpg

    Piyasada buna benzer ürünler görmek mümkün. Özellikle akıllı tv’lerde yer alan hareket algılayıcıdan 200 kat daha hassas olan bir algılama prensibi düşünün. Nekadar hızlı olursa olsun elinizin her hareketini algılıyor. Evet bu ürünün adı Leap Motion.

    Aylar önce bu ürün daha üretime geçmeden geliştirme aşamasındayken ön siparişini verdim ancak henüz elime ulaşmadı. Ama Türkiye’den de tanıdığım bazı program geliştiricilere gönderildi bile pehhh. Bizlere inşallah Mayıs ayı gibi yollayacaklar. Ancak geliştiricilere dağıtılması ortalığı karıştırmaya yetti bile. Herkes biraz da yaratıcılığını kullanarak değişik program ve amaçlarla kullanmaya başladı. Tabi bu arkadaşları gördükçe uyuz oluyor vede neden bende geliştirici olmadım diye kendi kendime kızıyorum. Neyse geç olsun güç olmasın.

    Bu ürüne gerçekten ihtiyacım var diyebilirim. Dokunmatik ekran olmayan MacBook vede Windows 8’li 2 adet bilgisayarım var. iPad’e okadar çok alışmışım ki bazen parmaklarım bilgisayarlarımın ekranına gidiyor ve ben ne yapıyorum diye dokunmadan elimi geri çekiyorum. Bunu kafe gibi kalabalık ortamda yapınca duyduğunuz utancı anlatamam. Yani henüz dokunmatik ekran olmayan cihazlarınız için mükemmel bir çözüm diyebilirim. Tabi bunun ne kadar kullanışlı vede kolaylık sağladığına bizzat kullanınca karar vereceğiz.
    Bu cihazı kullanan geliştirici bir abim olan Vehbi Emiroğlu dediğine de hak veriyorum;

      Elinizi hiçbir yere temas ettirmeden sürekli havada serbest bir şekilde hareket ettirmek dokunmatik ekran kullanmaktan daha yorucu gibi gözüküyor”

    Hal böyle olunca Leap Motion kullanımı biraz kısıtlanıyor. Gerçi zaten win8 de olsa şu anda işletim sistemleri her işi bu araç ile yapmamıza imkan vermiyor. Yani arada sırada, mesela Metro arayüzüne geçtiğimizde, resim galerisi vs. gibi alanlarda kullanımı daha mantıklı olacaktır.

    20130308-145423.jpg
    Bu cihaz bazı profesyonel inceleme videolarında çok akıcı bir kullanım sağlıyor gibi gözüksede amatör olarak geliştiricilerin çektiği inceleme videolarına göz attığımda maalesef bazı takılmalar vede aksamalar görmek mümkün.
    Leap Motion’un gerçekten algılama hızı mükemmel. Çok hızılı hareket ile bir imza atmak mümkün. Elinizi sağ sola tüm gücünüzle hızlı olarak hareket ettirdiğinizde her hareketini algılıyor. Ama bu iki parmak yok mu işte onları cihaza net bir şekilde göstermeniz gerekiyor. Pinch(çimdik) hereketi, yakınlaştırma uzaklaştırma vs. bu hareketler için parmaklarınız cihazın algılayabileceği şekilde ayrık olması gerekiyor muş. Tabi bu tarz durumlar varsa dahi yazılımsal olarak iyileştirilebilir.

    20130308-150000.jpg

      Hala L. Motion’un Beta sürecinde olduğunu düşünürsek bence mükemmel bir çalışma performansı gösteriyor.

    20130308-145549.jpg
    Şimdiden birçok insan Windows 8 arayüzünü kullanmanın keyfini Leap ile çıkarmaya başladı. Malum Windows arayüzünü artık dokunmatik ekran vede tabletlere yatkın bir hale getirdi. Ama her nekadar durum bu şekilde olsada maalesef herkes eski nesil dokunmatik özelliği olmayan bilgisayarlarında kullanmaya başladılar. Hatta dokunmatik ekranlı PC’ler henüz piyasayı tam ele geçirmiş sayılmaz. Heleki bir sürü eski nesil Laptoplar stoklarda beklerken. Leap Motion sanki Windows 8 için üretilmiş bir apartmış gibi geliyor bana. Yani kapak yuvarlandı tenceresini buldu gibi birşey. Cukk oturdu yani ne diyebilirim…

    20130308-145720.jpg
    Leap Motion geliştiriciler haricindeki kullanıcıları 13 Mayıs’tan sonra gönderilmeye başlanacak. Şimdi sizde ön sipariş verebilirsiniz ve hatta ücretini hemen kesmiyorlar. Sizden sadece banka kredikart numarasını alıyorlar. Zaten gönderikleri e-postada yazdığı üzere para gönderim yapıldıktan sonra tahsis edilecek. Şu anki fiyatı 80 USD kadar. Ben sipariş vereli baya uzun zaman oldu ama ben sipaiş verdiğimde fiyat daha düşüktü diye hatırlıyorum, belkide yanlış hatırlıyorumdur. Türkiye’de böyle bir cihaz yurt dışı fiyatının 2 katını geçer diye tahmin ediyorum. Bu tarz ürünler insanlarda aşırı derecede merak duygusu uyandırdığından gözünü karartıp istenilen ücreti verecek çok insan olacaktır ama yaygınlaştıkça çok olmasada değerini bulacaktır.

    20130308-145842.jpg
    Leap Motion küçük ve taşınabilir bir yapıya sahip. Az daha küçük olsaymış anahtarlık niyetine kullanılabilirmiş diyebilirim. Tabi bu iş burada kalmayacaktır bu cihaz daha geliştirilip daha küçük bir hale getirilebilir. hatta bu teknolojiyi satın aldığınız cihazlarda donanım olarakta rastlamak mümkün olabilir. Ekran görüntüsünde de gördüğünüz üzere sanki içerisinde 2 adet sensör bulunuyor. Bunu görünce aklıma 3 boyut kameraları geldi. Belkide 3 boyut kameraları ile paralel bir teknolojidir ama benim bilgi seviyem bunun için yetersiz ve bu konuda yorum yapamam, bu iş esas üstadlarının işi.

    Mayıs ayını ip ile çekiyorum ve sizi aşağıda rastladığım geliştirici kiti kutu açılımı videosu dahil bazı ilginç videolar ile yalnız bırakıyorum….

    [youtube https://www.youtube.com/watch?v=_d6KuiuteIA&w=1280&h=720]

    [youtube https://www.youtube.com/watch?v=MYgsAMKLu7s&w=1280&h=720]

    [youtube https://www.youtube.com/watch?v=5bSrdLNSN08&w=1280&h=720]

    [youtube https://www.youtube.com/watch?v=-8WkyBBwYTI&w=1280&h=720]

    [youtube https://www.youtube.com/watch?v=LY3Ya__6BHw&w=960&h=720]

    Samsung’dan Projektörlü Tablet Beklerken Galaxy Pico Projektör Geldi.!!(Ön İnceleme)

    20121205-122807.jpg

    20121205-122029.jpgOrtalıkta uzun zamandır dolaşan dedikodulara bakılırsa Samsung’un yakın zamanda çıkardığı Galaxy Beam gibi birde üzerinde dahili Projektör bulunduran Tablet bekleniyordu. Aslında bu dedikodudan ziyade üzerinde iyi çalışılmış bir konsept tasarım. Yani hiçbir resmiyeti olmayan sadece teknoloji meraklısı arkadaşların ortaya koyduğu bir tasarımdı. Açıkcası Pico projektörlü Galaxy Beam telefonu piyasaya sürülünce aynı şekilde tablette beklemek saçma olmazdı. Bu konsept tasarım ile ilgili görsellere aşağıda ulaşabilirsiniz.

    20121205-122921.jpg

    20121205-122124.jpgBu beklentilere karşın Samsung Galaxy model telefon ve tabletler için harici bir Pico Projektör olan EAD-R10 Galaxy Projektörü Güney Kore’de 220$ fiyat ile piyasaya sürdü.

    Ürün şarja takılı vaziyette 20 ANSI Lümen parlaklık sunuyorken pil kullanımında 15 Lümene düşüyor. Ve ayrıca 640×380 çözünürlükte görüntü sunuyor. Ve görüntüleri kendisi 720p’ye de dönüştürebiliyormuş. Üzerinde bulunan 1650 mAh batarya 2 saatlik video süresi sunuyor. 20 Lümen için sürekli şarjda kullanılacağını düşünürsek bunu fazla kafaya takmamak gerek. Diğer dikkatimi çeken nokta üzerindeki bataryanın çıkarılabilir olması. Tam emin değilim eğer gercekten bu şekilde ise yedek batarya ile kullanım süresini uzatmak gayet mümkün. Cihazın 1.2 cm kalınlıkta olması ve ebatları taşınabilirliğinin son derece yüksek olduğunu gösteriyor.

    Ancak görüntü aktarımının kablo ile olması WiFi Direct gibi bir nimet sunmaması benim gözümde cihazı bitirdi diyebilirim. Sonuçta piyasada uzun zamandır bulunan alternatif olabilecek birçok marka Pico Projektör bulmak mümkün. Ben açıkcası tabletimden açtığım videoları WiFi direct ile direk Smart TV’ime aktarıyorum. Bundada aynı WiFi görüntü aktarımı olmasını beklerdim.

    Bu ürünü yakından inceleyince aslında taşınabilir projektörlerin teknoloji olarak istenilen düzeye gelemediğini anladım. Neyse fiyatına bakılırsa yurtdışından belki alınabilir. Ama gittigidiyor üzerinden de bir ilan gördüm. Bu ürünü arkadaş yaklaşık 1100 TL’ye Kore’den evinize kargoluyor. Buna bu fiyatı vermektense Galaxy Beam Projektörlü Telefon almanız daha mantıklı. Samsung camiasına bu yeni ürünü hayırlı olsun 😉
    ÜRÜN GÖRSELLERİ ;

    20121205-122520.jpg</

    İlgili Kaynak : LOG

    OlloClip iPhone 5 Lensleri Satışta (Ön İnceleme)

    20121126-222129.jpg

    Öncelikle piyasada birçok farklı markada Fish Eye(Balık Gözü), Wide Angle(Geniş Açı) ve Makro(Yakın Çekim) mercekleri mevcut ama genelde bunlar Çin menşei markalar. Dikkatle bakılırsa hepsinin kullanımı aynı.
    Bu aparatları kullanabilmek için cihazınızın arka merceğinin etrafı düz bir yüzeye sahip olması yeterli. Telefonun kamera merceğinin üzerine bir metal halka yapıştırılıyor. Tabi bu 3 farklı merceklerinde hemen arkasında buraya cuk diye yapışması için mıknatıs var. Daha sonra bu 3 farklı mercekten hangisi kullanılacaksanız onu oraya tutturup çekiminizi yapıyorsunuz. Tabi bu 3 farklı mercek ayrı ayrı olduğu için taşınabilirlik yönünden biraz eksi not alıyor.

    <a href="http://www.teknoperest

  • .net/wp-content/uploads/2013/09/20130925-132105.jpg”>20130925-132105.jpg

    Şimdi size bahsedeceğim OlloClip marka lenste bu 3 farklı lens tipi tek bir düzenek üzerinde yer alıyor. Bu aparatta iki yönlü iki tane lens gözüküyor. Ancak bu yönlerden biri sadece sabit Fish Eye lensi, diğer tarafta hem Makro hemde Wide Angle lensi görevi görüyor. Bu iki lens arasında değişim için lensi 180 derece sağa sola çevirmeniz yeterli oluyor.

    20121126-222842.jpgBu aparat iPhone’nunuzun köşesine direk geçiririlerek kameranın olduğu bölüme oturuyor. Köşe şeklinde olmasından dolayı sağa ve sola kayması zor gibi gözüküyor. Bu yapısından dolayı yukarıda bahsettiğim gibi metal halka yapıştırma ile uğraşmıyorsunuz ve “Hepsi Bir Arada” yapısıyla gereksiz bir kalabalık yapmıyor.

    20121126-222946.jpg
    Kısaca bu lenslerin ne işe yaradığından bahsedelim;

    Makro Lens: Aslında bir büyüteçtir. Profesyonel makinelerden bildiğim kadarı ile üretimi en maliyetli lenstir. Ama tabi bu aksesuarda ne derecede bu tecrübeyi yaşarız onu ancak fotoğrafçılık ile uğraşan arkadaşlarımızın yorumları ile anlarız. Bu dal artık bir hobi olarak görülüyor. Ufak nesler olabilir, böcek, çiçek gibi objeleri yakından çekmek istenildiğinde, telefonunuzun makro çekim kabiliyetini arttırarak daha iyi sonuçlar almanızı sağlıyor.

    20121126-222157.jpg

    20121126-222257.jpg

    Fish Eye Lens: Bu lenslerde 100 dereceden 180 dereceye kadar görüntü yakalamak mümkün. Ancak bu modda bir görüntü bozulması diyebileceğimiz durum söz konusu oluyor. Bu yüzden genelde görüntü efekti vermek amaçlı fotoğraflar çekmek için kullanılması daha mantıklı gözüküyor.

    20121126-222406.jpg

    20121126-222415.jpg

    20121126-222424.jpg

    Wide Angle Lens: Bu lensin adından da anlaşılacağı gibi Geniş Açı Lensi ile kameranız ile aynı mesafeden ve görüntü kalitesini bozmadan daha geniş bir görüntüyü fotoğraflıyabiliyorsunuz. Mesela daha önce vasat bir video inceleme yaparken 😀 bu aparata gerçekten ihtiyaç duydum. Çünkü inceleme yaptığım ürün hemen önümde ve ben bu ürünü iPhone’nin ekranına sığdırabilnem için maalesef telefonumu sürekli geriye çekmem gerekiyordu. Bu durumu, kameranızı açıp fotoğraf modundan video moduna geçtiğinizde açının nekadar daraldığını çok net anlayabilirsiniz. Aslında iPhone’da gerçekten bir çekim açısı darlığı sorunu söz konusu ve bence lensler arasında en gerekli lens diyebilirim(nacizane fikrim)

    20121126-222517.jpg

    20121126-222523.jpg

    20121126-222534.jpg

    Öncelikle OlloClip bu kadar artısı yanında tabi buna paralel olarak diğer Çin malı lenslere göre fiyatıda biraz yüksek. Fiyatı 70 $ civarında.
    Forumlarda biraz araştırdığımda çoğu kişi görüntü yakalamada kaliteyi arttırdığını ve görüntüyü bozmadığı ve aksine iyileştirdiğini yazmış. Ama diğer Çin malları için iyi yorumlar okumadım pek. Bu durumda bu fiyat, eğer fotoğraf çekmeyi seviyor ve hobi edindiyseniz verilebilir.

    Aslında bu ürünün iPhone 4 ve 4S için olanları piyasada mevcuttu ama çok ilgimi çekmemişti. Ancak baya kullanıcı fanatikleri olduğunu iPhone 5’in çıkması ile farkettim. Birçok forumda “iPhone 5 için OlloClip Lens Ne Zaman Çıkacak” başlığını görünce anladım ki eski iPhone 4 ve 4S kullanıcısı olup iPhone 5’e geçenlerin çıkması için sabırsızlandığı bir ürün 😉 tabi bu ön inceleme sayılabilecek yazıyı yazmamadaki nedenim de bu. Bakalım yakında temin edersemde o zaman tecrübelerimi de paylaşırım.

    Ve şiddetle aşağıdaki videoyu izlemenizi tavsiye ediyorum.
    [youtube https://www.youtube.com/watch?v=74HP-_2_nD0&w=560&h=315]

    İlgili; OLLOCLIP

    ;