iPhone 5’in seneler sonra iPhone kullanıcısı olan kişilere getirdiği yeniliklere (Özellik Değil) göz atacak olursak bunlar kısaca;
1) Boyuna uzatılarak 4″ ekran boyutuna getirilen mükemmel bir ergonomide ekran.
2) Avucunuza daha iyi oturmasında büyük katkıda bulunduğunu düşündüğüm 7.6 mm incelik.
3) iPhone’lerde hiç alışık olmadığım 112 gr. mükemmel hafiflik.
4) 3 Çekirdeğe(kesin değil) eşlik eden 1.2 GHz işlemci ve tabiki daha önce iOS cihazlarından sadece iPad 3’de gördüğümüz 1 GB RAM barındırıyor.
Bu yenilikler, belki iPhone’u yeni kullanmaya başlayacak kişiler için birşey ifade etmiyor ama uzun süredir iPhone kullananlar için çok farklı ve cezbedici yenilikler. Çünkü bu insanlar günlük yaşantısını tamamen iPhone ile entegre etmiş durumdalar. Hal böyle olunca günlük tüm elzem işlemlerini daha ince, daha hafif, daha büyük ekranda ve tabiki daha hızlı yapmak inanılmaz bir zevk.
Eskiden 3.5″ ekranda bir mailimi açtığımda sürekli aşağı kayarak bir paragrafı okuyacağım diye zorlanırdım. Peki şimdi zorlanmıyor muyum. Tabiki zorlanma var ama azımsanmayacak bir rahatlama da söz konusu. Zaten bu noktada en mantıklı çözüm iPad veya Galaxy Note gibi bir tablet telefon kırması ile olur. Ancak burda mevzu bahis bir akıllı telefon. Dikkatinizi çekerim tablet ile telefon arasında kalmış ve tek el kullanılabilirliği düşük olan cihazları hiçbir zaman iPhone modelleri ile kıyaslamam. İkisininde yeri ve işlevi farklıdır benim için. Akıllı telefon bence mümkün olduğunca tek elle rahat kullanılabilmeli. Burda Apple cihazı enine genişletmeden sadece boyuna uzatarak ekranı 4″ boyutuna getirmesi her nekadar kullanım rahatlığını devam ettirse de herkesin tepkisini çekti. Ama iPhone’nin, tek elle en kolay kullanım tecrübesini yaşatan bir akıllı telefon olduğu fikrini sürekli dile getiren bizlerede rahat bir nefes aldırttı. Düşünsenize benim 4 senedir kullandığım iPhone, 5. nesili ile hem hala aynı ergonomide hemde ekranı büyüdü 🙂 Eminim tüm iPhone kullanıcıları işte böyle düşünüyordur veya kendini bu şekilde teselli ediyordur. Hatta Apple cihazı daha inceltmesi ve hafifletmesi ile kullanılabilirliği en üst seviyeye taşımış oldu.
Özellikle akşamları iPhone’u eline alıp tek elimle saatlerce internette dolaşıp Twitter’da cirit atıyordum ve artık elim yorulmaya başlıyordu. Tabiki bunun sadece ağırlık ile alakası yok. Bu durumun incelik ile de alakalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü artık iPhone 5 avuç içine daha iyi oturuyor 😉
İnternette çok dolaştığım için benim açımdan en önemli uygulamalardan biri safari. Geçenlerde Konya 2. Organize’de ve 3G internet 3 diş çekerken BrowserMark testi taptım ve 1900 küsür puan verdi. Shiftdelete’den Tolga arkadaşımın bu puanın Samsung Gakaxy Note 2’den ve Galaxy S3’den yüksek olduğunu söyleyince şok oldum 🙂 Bunun ile alakalı ekran görüntüsü ve görselleri yazımın sonunda verdim.
Şimdilik iOS 6’da bahsedilen birçok takılma kasma sorunlarına rağmen iPhone 5′ de bu sorunları hiç yaşamadım. Şimdi buda iPhone 5 satmak için Apple’ın pazarlama stratejisi mi acaba demek saçma olur. Çünkü iOS 6 ile iPad’lerde de wifi sorunu yaşanması bu işletim sisteminin henüz stabil halde olmadığını kanıtlıyor.
Şimdi 23 Ekim’de bir Apple lansmanı olacak ve iPad Mini cihazının tanıtılmasına kesin gözü ile bakılıyor. Ama ben inşallah diyerek o gece iOS 6 için de bir güncelleme geleceğini düşünüyorum. Çünkü Apple iOS ile ilgili herhangi sıkıntı yaşandığında hiçbir güncellemesini bu kadar geciktirmedi. İnşallah öyle olur diye ümit ediyorum.
Bu blogda genelde teknoloji odaklı yazılar yazarım sanırım. Normalde ben bir Gıda Mühendisi ve aynı zamanda Un Değirmenciliği Teknikeriyim ve bu işi yapıyorum. Yani bu teknolojik oyuncakları alıpta kullanmam tamamen hobi amaçlı. Blogger’lıktan da anlamam ama sadece gördüklerimi, düşüncelerimi, ümitlerimi ve öğrendiklerimi paylaşmak için bu bloğu açtım 🙂 iyi veya kötü eleştirilmek güzeldir ama eleştirecek arkadaşlar da buna göre eleştirirlerse sevinirim 🙂
Görseller ;